Friday, August 31, 2007

Kadınla erkeğin arasındaki fark

Annem 60 yaşında.

Bilmem kaçıncı omuruyla bilmem kaçıncı omurunun arasında kıkırdak kayması var. Senelerce çelik korse ile dolaştı. Ayrıca dizlerinde sıvı azalması, el bileklerinde de tenisçi hastalığı tabir edilen, doktoruna göre tenisçilerden çok ev kadınlarında rastlanan bir rahatsızlık var. Ağır taşımak, yere çömelip kalkmak, uzun yürüyüşler yapmak, ya da en basitinden arabaya binip arabadan inmek onun için işkence...

Kayınvalidem 61 yaşında.

Bir dizinden menisküs ameliyatı oldu. Geçen yaz geçirdiği siyatik siniri sıkışması neticesinde torununu kucağına alma zevkinden mahrum. Ameliyatlı dizine rağmen yerleri vileda ile silmeyi reddediyor, onun yerine oğularının voleybol oynarken taktıkları dizliklerle siliyor yerleri

Ben 32 yaşındayım.

Sol dizimdeki tuhaf sızlamanın, zaman zaman ağrının sebebi, diz kapağımın kaymış olması. "Hayat tarzınızda önemli bir değişiklik oldu mu son zamanlarda" diye sordu doktor. "Ne gibi" dedim. "Daha çok ağırlık kaldırmanız gerekiyor mu, düzenli spor yaparken birden yapmaz oldunuz mu mesala" dedi. "Ne sen sor ne den anlatayım, doktor" dedim. Netice itibarı ile artık dizimi uzun süre bükemiyorum, merdiven çıkmam, yokuş tırmanmam yasak.

Ben mi yanılıyorum yoksa hayat gerçekten de en çok kadınların bedenlerinde mi böylesi izler bırakıyor? Erkekler kel bir kafa, hadi bilemedin bir de göbekle bu işten sıyrılırken üstelik...

Bu değil mi aramızdaki en önemli fark, hepimizin zaman içerisinde edindiği bu ufak tefek arızalar herşeyi çok güzel anlatmıyor mu?

7 comments:

YILDIZNAF said...

Merhaba Nihan,
Hosgeldin, sesini ozlemistim. Yine benim de iki kelime etmek isteyecegim bir konuya deginmissin. Hakikaten bizi hayat daha fazla yoruyor. Su zaten aylik gecirdigimiz nobetler sayesinde yenilendigimiz soylense de ben her seferinde savastan cikmiscasina yorgun oluyorum. Kizim iki bucuk yasindayken belimdeki disk kaymasindan ameliyat oldum, doktor iki kilo bile kaldirma dedi ama mumkun mu, yapiyorsun bazen en agir isleri. Her ne kadar bel sorunu veya ufak tefek seyler cekse de esim her zaman daha enerjik ! Biz kadinlar yaslanmaya daha yatkiniz; daha zarif bir dogamiz var ve bunca ise guce gelemiyor...

Filiz Morkoç said...

Merhaba, benimde söylemek istediklerim var bu konuda.. Evet daha zarif bir doğamız var ve evet hayat bazen bize daha zorlayıcı olabiliyor. Ama mesela vileda kullanmamakta diretme konusunda bir erkek olsaydı örneğimiz mutlaka derhal vazgeçerdi eğilerek yer silmekten.. Belki şartlar gereği ama erkekler canlarının kıymetini bize göre daha çok biliyorlar ve zorlamıyorlar kendilerini böyle şeyler için.. Sevgiler. Filiz.

Nihan said...

Yıldıznaf,
Nazlı oldukca hasta, hatta dogdugundan beri bu kadar hastalanmamıstı desem yeridir. O yuzden yazamadım ama yazınca da hemen senin yorumunu gordugume cok sevindim.
Belden ameliyat cok ciddi, cok gecmis olsun.
Biz kadınlar yaslanmaya daha yatkınız evet dogru ama bence nedeni zarif bir dogamizin olmasi degil. Filiz'in de dedigi gibi canımızın kıymetini bilmememiz. Yani mesala sen ameliyatlı belinle agırlık kaldırıyorsun, kayınvalidem vileda da neymis diyor, ben doktorun verdigi hareketleri yapmiyorum.
Ama erkekler gercekten de boyle değiller.
Ne kadar aynıyız desek de bence bunda hayatın bize bictiği farklı rollerin payı buyuk.

pınar said...

nihan tam da zamanında okudum yazını. az önce bütün evi temizledim ve çok yoruldum. daha yemek var çamaşır var. eşim de bu arada tv karşısında. banyonun musluğuna baksana az akıyor dedim. üşendi bakmaya. bizler hem işte hem evde çalışarak yıpranıyoruz ve acısı da dediğin gibi mutlaka çıkıyor.

YILDIZNAF said...

Merhaba Nihan,
Cok gecmis olsun ben de akademik calisman yuzunden yazmaya zaman bulamiyorsun sanmistim. Boyle boyle buyuyecekler iste, tipki bizler gibi...

denizanasi said...

nedir şu kadınların çektiği :) ama haklısın erkeklerin üstünlüğü her alanda olduğu gibi bu alanda da mevcut.

aysema said...

Analar çeker yükü kimsenin bilesi yok...

Çok geçmiş olsun.