Saturday, June 9, 2007

Evlilik Yıldönümü Yazısı




Bugün bizim evlilik yıldönümümüz. Altıncısı.

Yukarıdaki şarkı, bizim düğün yemeğimizde dans ettiğimiz şarkı.

Bu şarkıyı seçerken çok uğraşmıştım ben, Hakan için her zaman olduğu gibi, durum "sen nasıl istersen canım" niteliği taşımaktaydı. Ben ise, düğünün hiçbir ayrıntısına çok fazla çaba harcamamakla beraber, dans edeceğimiz parçaya çok önem vermiştim.

İstedim ki düğünümüzde, herkes bize bakarken dans ettiğimiz şarkı, ilişkimizi en doğru anlatan, en doğru özetleyen şarkı olsun. Neden birlikteyiz, neden evleniyoruz, neden birlikte bir ömür geçirmeye karar verdik, herkes anlasın.

Ben Hakan'ı neden bu kadar çok sevdim, ayrıldığımız zamanlarda neden yemeden içmeden kesildim, o master yapmaya Amerika'ya gittiğinde tam bir sene onu hiç görmemecesine onu beklemeye neden katlandım, neden gözden ırak olan gönülden de ırak olur diyemedim, neden her Allah'ın günü ona mektup yazdım, neden herkes dersten sonra kantine ya da manzaraya giderken ben ona e-mail yazabilmek için bilgisayar salonuna koştum, neden hayatımdaki her önemli adımdan önce onun desteğini, onun bana yardım eden elini aradım, neden istisnasız her konuda hep "Hakan'a da bir sorayım" dedim ve bundan asla gocunmadım, neden onun onayını almadan birşey yaparsam işlerimin yolunda gitmeyeceğini hissettim, başkalarının gözlerini kırpmadan üstüne atlayacakları fırsatları Hakan'dan çok uzak kalma korkusuyla nasıl geri teptim...

Bunların hepsini bir şarkıyla anlatabileyim istedim.

Her ne kadar romantik komedileri çok sevsem de ve şarkımızı çok sevdiğim bir romantik komedi filminin müziğinden seçmiş olsam da toplam 15 senelik beraberlik, 6 senelik evlilikten sonra anlamış bulunuyorum ki romatizm bizim için sadece filmlerde kalmaya mahkum olan bir hoşluk. Her sene hayalini kurduğum mum ışığında yemek yediğimiz, benim çok güzel ve seksi giyindiğim, Hakan'ın gözlerimin içine bakarak hiçbir şey söylemeden beni dansa kaldırdığı yıldönümü kutlamaları bizim ilişkimizin gerçeklerine çok uzak. Bunların yerine, benim gardrobumun yarısını kaplayan kot eteklerimden birini giyip gittiğim, çatlayana kadar yemek yediğimiz, bunca senedir tanıdığım sevgilimin tam olarak ne iş yaptığını hala anlayamamış olduğum gerçeğine kahkahalarla güldüğümüz, sonra elele tutuşup kızımızı babaannesinden almaya gittiğimiz, o uyuduktan sonra, birimiz bir kanepede öbürümüz öteki kanepede mayıştığımız yıldönümü kutlamaları var.

Ve ben bu sene fark ettim ki, bundan hiç de şikayetçi değilim. Hakan'ı sevmekten, Hakan'ı sevdiğim şekilde sevmiş olmaktan, onun beni tıpkı şarkımızdaki gibi sevmesinden çok memnunum.

Evlilik yıldönümümüz kutlu olsun, hem de hep böyle, bizim istediğimiz gibi, bizim içimizden geldiği gibi, nasılsak öyle. Başkası bize olmaz, uymaz çünkü; bizim ilişkimiz de böyle çünkü...

9 comments:

Annelog Atölye said...

Ne güzel anlatmışsın:) Birlikte nize sağlıklı yıllar dileklerimle:)

Nihan said...

Çok teşekkürler annelog.

gunlukcugum said...

mutlulugunuz her evlilik yildonumunuzde artsin insallah...

Bir Porsiyon Öykü said...

Merhaba Nihan,

Blogunuza yeni rastladım ve yazılarınızı çok beğendim, özellikle de aileniz ile ilgili bu yazdıklarınızı okuyunca kendi evlilik yıldönümüm için yazmak istediklerim ama yazamadıklarm bir bir aklıma geldi.

Nazlı, eşin ve sen böyle nice evlilik yıldönümlerinizi coşku içinde geçirin inşallah:)

Sevgiler,

Nihan said...

Rana, çok teşekkür ederim.
Papatya, iyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Ben de senin yazılarını çok beğendim.

Defne said...

Sevgili Nihan,
Papatya'cığıma yazdığın yorumdan tıklayınca okudum güzel yazını. Romantizmin aynen sizde olduğu gibi farklı bir kılıkta :) yaşıyoruz biz de eşimle. Ama böylesi o kadar yapmacıksız ve içten ki, ben de bu şekilde yaşamaktan mutluyum.
Ağzınızın tadı hiç bozulmasın dilerim.
Defne

Nihan said...

Defne,
Romantizmin bu kılığını kabullenmem zaman aldı benim, itiraf ediyorum. Ama artık başka türlüsünü de düşünemiyorum.
Bu arada blogunu baştan sona okudum. Sen New Orleans'ta yaşamışsın ben Austin'de. Birbirimizin halinden anlarız diye tahmin ediyorum.

Defne said...

Anlariz tabii :). Yasadigimiz o 2 yillik macerali gunleri bir ara yazacagim. Anlatilacak coook sey var. Bu arada ben de senin takipcinim.
Sevgiler.

k.i.s.d. said...

Heyy merhaba sen bir Boğaziçilisin:) evet manzara ve kantin dedin bitirdin beni:)

Nesse, ben de 1 sene eşimi bekledim o master için ABDye gittiğinde. Çok merak ederdim benden başka bekleyen var mıdır diye. Halimin patolojik olduğunu düşünenelere kanıt gibisin, seni bulduğuma sevindim.

Yengeç burcu olma ihtimalin var mı?

Sevgiler.